Tüketici Hakem Heyeti En Fazla Kaç Liraya Kadar Bakıyor? Haklarınızı Savunmak mı, İsyan mı?
Türkiye’de tüketici haklarını savunmak, çoğu zaman bir hayalden öteye gitmiyor. “Tüketici Hakem Heyeti” adı altında var olan bir mekanizma, sıradan bir vatandaş için adaletin sesi olma iddiasında. Ama gerçekten öyle mi? Bu yazıda, Tüketici Hakem Heyeti’nin en fazla hangi miktarda başvurulara baktığını tartışacak, sistemin zayıf noktalarına ışık tutacak ve bu mekanizmanın topluma sunduğu ‘adil’ çözümü sorgulayacağız.
Gerçekten Tüketicinin Yanında mı?
Tüketici Hakem Heyeti, bir şikayet üzerine devreye girmeyi vaat ediyor. 2025 yılı itibariyle, bu heyet 15.000 TL’ye kadar olan şikayetleri inceleyebiliyor. Bu rakam, tüketicinin hak arayışında devletin ne kadar ‘ciddi’ olduğunu gözler önüne seriyor. Ancak bu limit, aslında büyük bir adaletsizlik yaratıyor. Bu rakamı aşan tüketici şikayetleri için mahkemeye başvurmak zorundasınız. Peki, 15.000 TL ile sınırlı bir şikayet sınırı, her tüketicinin karşılaştığı sorunları çözmeye yeterli mi? Gerçekten bu kadar mı küçük dertlerimiz? 15.000 TL’lik bir ürün ya da hizmette karşılaştığınız sorun, bazen hiç de küçük olmayabiliyor.
15.000 TL: Ne Kadar Yeterli?
Düşünün, 15.000 TL’lik bir telefon aldınız. Garanti süresi içinde, ürün sürekli arızalanıyor. Üçüncü defa servise gönderdiğinizde, sizi oyalamak için geçiştirici cevaplarla karşılaşıyorsunuz. Şirketin sattığı ürün hatalı, ama Tüketici Hakem Heyeti’nin yetkili olduğu miktar sadece 15.000 TL. İşte tam burada, sistemi sorgulamak gerekiyor: 15.000 TL gerçekten her türlü sorun için yeterli bir rakam mı? Yoksa tüketici, daha büyük problemlerle karşılaştığında yalnız mı kalıyor?
Bugün 15.000 TL, bir cep telefonu, televizyon ya da küçük ev aletleri için bir sınır olabilir, fakat bu rakamı geçtiğinizde, gerçek bir sorun ortaya çıkıyor. 15.000 TL’nin altındaki işlemlerle ilgili olarak hakem heyetinin vereceği kararlar, tüketicinin faydasına olabilir. Ancak bu limitin üzerinde karşılaşılan sorunlarda, daha çok zaman kaybı ve hukukî belirsizliklere giriyoruz. Peki, bu durumda Tüketici Hakem Heyeti’nin varlık sebebi gerçekten yerine getiriliyor mu?
Zayıf Noktalar ve Adaletsizlik
Tüketici Hakem Heyeti’nin en büyük sorunu, 15.000 TL sınırının gerçekten neyi kapsadığı ve yetersiz kalması. Aslında bu rakam, bir ürünün fiyatı ile sınırlı kalmayıp, yaşanan mağduriyetin büyüklüğünü de göz önünde bulundurmalı. Ancak, bu sistemde, tüketicinin mağduriyetinin büyüklüğü değil, yalnızca belirli bir ücret sınırına kadar şikayetlerin kabul edilmesi göz önüne alınıyor. Peki, 15.000 TL’nin üzerinde bir sorun yaşayan tüketicinin ne yapması gerekiyor? Yüksek fiyatlı bir üründe yaşanan bir aksaklık, o kadar büyük bir mağduriyet yaratabilir ki, mahkemeye başvurmak, hem maddi hem de zaman açısından yıpratıcı bir süreç haline gelebilir.
Tüketici Hakem Heyetinin İşlevi: Kısıtlı mı, Yoksa Güçlü mü?
Her ne kadar tüketici hakları savunucusu olma iddiası taşısa da, Tüketici Hakem Heyeti sisteminin işleyişi, bazen yalnızca tüketicinin şikayetlerini daha fazla çözülmemiş bırakma işlevini yerine getiriyor. Yani, aslında her geçen yıl tüketicilerin daha fazla hak arayışı içinde olması, bu tür sistemlerin gerçekten ne kadar etkin olduğunun bir göstergesidir.
Tüketici Hakem Heyeti’nin verdiği kararlar bazen tatmin edici olabiliyor, fakat genelde pratikte bir çözüm bulma noktasında sıkıntılar yaşanabiliyor. Çünkü 15.000 TL gibi sınırlarla, yaşanan ciddi sorunların çözülmesi çok zor olabiliyor. Örneğin, bir e-ticaret sitesinde yapılan yanlış bir işlem sonucu 20.000 TL’lik bir mağduriyet oluşmuşsa, tüketici zaten büyük bir kayba uğramış olur ve bu durumun mahkeme yoluyla çözülmesi gerektiği bir gerçek.
Sonuç: Hakların Sınırsız Olması Gerekmiyor Mu?
Sonuçta, 15.000 TL’lik sınır, yalnızca belirli bir düzeydeki mağduriyetler için geçerli. Peki, bu sınır gerçekten tüketicilerin haklarını savunmaya yeterli mi? Tüketicinin hak arayışını desteklemek adına, gerçekten her türlü şikayetin rahatça çözülebileceği bir düzenin oluşturulması gerekmiyor mu? Haklarınızı savunurken, devletin koyduğu bu sınırların dışında kalmamak için her zaman daha çok çaba harcamanız gerektiği bir düzenin adil olduğu söylenebilir mi?
Tüketici Hakem Heyeti’nin sunduğu sınır, belki ilk bakışta küçük bir sorun gibi görünüyor olabilir, ama gerçekte daha büyük sorunların üzerini örtmek için bir kalkan görevi görüyor. 15.000 TL’lik bir sınır, gerçekten ‘tüketici dostu’ bir sistemin işaretçisi olabilir mi? Bu soruyu sorarak, siz de düşünmeye başlayın: Gerçekten haklarınızı ne kadar savunabiliyorsunuz?