Makale Hakemle Ne Demek? Bir Hikaye Üzerinden Anlatmak
Bir zamanlar, çok sevdiğim bir arkadaşım vardı; adı Elif’ti. Elif, her zaman yazılar yazmayı, düşüncelerini kağıda dökmeyi çok severdi. O yazıların her biri, onun içindeki derin düşünceleri, hayalleri ve bazen de kırıklıklarını yansıtırdı. Bir gün, bir dergiye makale göndermeye karar verdi. Ama işler, beklediği gibi gitmedi.
Elif, makalesinin sonunda bir gün hakem yorumları alacağını hiç hayal etmemişti. O kadar saf, o kadar masumdu ki, yazdığı her cümleyi bir sanat eseri gibi görüyordu. “Herkes makalemi beğenecek,” diye düşünüyordu. Ancak, beklediği gibi olmadı. Makalesi hakeme gittiğinde, aldığı ilk yorumlar, Elif’in kendisini kaybolmuş hissetmesine yol açtı.
İlk başta, “Hakem kimdir, makale hakemle ne demek?” sorusunu sormaya başladı. Elif’in dünyasında hakem, sadece bir spor terimi ya da oyun yöneticisiydi. Fakat yazı dünyasında hakem, yazarın kelimelerine adalet getiren bir yargıçtı. Hakem, sadece yazıyı okumaz, o yazıyı derinlemesine inceleyip, daha iyi hale gelmesi için önerilerde bulunur; kimi zaman çok sert, kimi zaman ise yapıcı yorumlar yapar.
Elif, o gün hakem yorumlarını okuduğunda yıkıldı. Yorumların çoğu negatifti ve bazı cümleler, onun yıllarca yazdığı emeği sorgulatmıştı. “Bu kadar mı kötüydü yazım?” diye içinden geçirdi. Elif’in üzgün bir şekilde masasına oturduğu o anı unutamam. Yazma isteği, bir anda yerini korkuya bırakmıştı.
Erkeklerin Çözüm Odaklı, Stratejik Bakışı
Elif’in yakın arkadaşı Cem, bir erkek olarak çözüm odaklı bir yaklaşım sergileyen biriyle tanışmaktan farklı bir bakış açısına sahipti. Cem, Elif’in sorununu duyduğunda hemen bir strateji geliştirmeye başlamıştı. “Evet, hakem yorumları çok sert olabilir ama bunu kişisel olarak alman gerekmiyor,” dedi. Cem’in söylediği ilk şey, “Senin yazının kalitesini arttırman için bir fırsat bu.” Cem, her zaman çözüm odaklıydı. Elif’e hakem yorumlarını dikkatle okumasını, eleştirilen noktalar üzerinde düşünmesini ve bu eleştirileri bir fırsata dönüştürmesini önerdi. Cem, yazıları her zaman geliştirme yönünde bir strateji kurarak, asla pes etmemeyi öğretmişti Elif’e.
“Evet, belki ilk başta kırılacaksın,” dedi Cem. “Ama unutma, hakem yorumları seni daha iyi bir yazar yapacak. Hakemler yazının kalitesine odaklanıyorlar, sana değil. Bunu göz önünde bulundur.” Cem’in bakış açısı, Elif’in yazmaya devam etmesi için bir motivasyon kaynağı oldu. Çünkü onun bakış açısı, “Herkesin beğenmesi gerekmiyor, önemli olan yazını geliştirmen ve kendinle barışman” gibi bir düşünceyi taşıyordu.
Kadınların Empatik, İlişkisel Yaklaşımı
Öte yandan, Elif’in diğer bir arkadaşı olan Zeynep, bu durumu daha farklı bir açıdan ele aldı. Zeynep, bir yazarın kalbinde neler olup bittiğini anlayan biriydi ve Elif’in ruh halini çok iyi hissedebiliyordu. Zeynep, Elif’e hakem yorumlarının soğukluğundan çok, onun duygusal yanına dokunarak yardımcı olmaya çalıştı. “Bazen en sert yorumlar, en değerli dersleri verir,” dedi. “Ama senin yazıların sadece kelimeler değil, onlar senin ruhunun bir yansıması. O yüzden bu yorumları, kendini aşağılamak olarak değil, büyümek için bir fırsat olarak gör.”
Zeynep, Elif’e yazmanın aslında bir yolculuk olduğunu söyledi. Her yazı, yazarın iç dünyasını keşfettiği ve kendi sınırlarını test ettiği bir adımdı. Zeynep, makale hakeminin aslında Elif’i daha iyi bir yazar yapma sürecinde bir yol arkadaşı olduğuna inandığını paylaştı. “Bu bir ilişki,” dedi Zeynep. “Sen, hakem ve yazın bir üçlü ilişki gibi düşün. Yorumlar seni üzse de, onlar seni daha güçlü kılacak.” Zeynep, her zaman olduğu gibi Elif’in duygusal ihtiyaçlarına hitap etti ve ona sabırla bir çözüm sundu.
Sonuç: Hakemle Ne Demek?
Elif, günlerce hakem yorumlarını düşündü. Cem’in stratejik bakış açısı, ona eleştirileri nasıl fırsata dönüştürebileceğini gösterdi. Zeynep’in empatik yaklaşımı ise, yazılarının onun kalbini yansıttığını hatırlattı ve bu süreci kişisel olarak almaması gerektiğini öğretti. Sonunda Elif, hakem yorumlarına daha yapıcı bir şekilde yaklaşarak yazısını gözden geçirdi ve sonunda dergiye yeni bir başvuru yaptı.
Makale hakemle ne demek? Hakem, sadece bir yazarın yazısına yön veren değil, aynı zamanda yazarın kendisini daha iyi tanımasına, sınırlarını keşfetmesine yardımcı olan bir süreçtir. Hakem yorumları ne kadar sert olursa olsun, onları birer iyileştirme önerisi olarak görmek, yazarın büyümesine yardımcı olur.
Peki siz ne düşünüyorsunuz? Hakem yorumları sizin yazma sürecinize nasıl etki etti? Bu süreci nasıl yaşadınız? Yorumlarınızı bizimle paylaşın, birbirimizi dinleyelim ve gelişelim.